In this episode, we'll accompany Elif and Ahmet on a thrilling nighttime adventure locked inside a museum, where shadows of dinosaurs and newfound friendship illuminate the corridors of their unexpected escapade.
Tr: İstanbul'un Doğa Tarihi Müzesi o gece biraz ürkütücüydü.
En: Istanbul'un Doğa Tarihi Müzesi o gece biraz ürkütücüydü.
Tr: Elif ve Ahmet, arkadaşlarıyla muhabbetlerinin bitiminde, müzenin kapandığını fark etmemişti.
En: Elif ve Ahmet, arkadaşlarıyla sohbetlerinin bitiminde, müzenin kapandığını fark etmemişlerdi.
Tr: Herkes gitmiş, kapılar kilitlenmişti.
En: Herkes gitmiş, kapılar kilitlenmişti.
Tr: Yalnız kalmışlardı.
En: Yalnız kalmışlardı.
Tr: Elif, geniş müze salonunda sessizce yürüyordu.
En: Elif, geniş müze salonunda sessizce yürüyordu.
Tr: Büyük dinozor iskeletleri onları gölgeleriyle takip ediyordu.
En: Büyük dinozor iskeletleri onları gölgeleriyle takip ediyordu.
Tr: İnce ışık, mücevherlerin üzerindeki cam vitrinlerden hafifçe yansıyordu.
En: İnce ışık, mücevherlerin üzerindeki cam vitrinlerden hafifçe yansıyordu.
Tr: Derin bir nefes aldı.
En: Derin bir nefes aldı.
Tr: Ahmet ise hemen Elif'in yanında, kaygısız bir tavırla yürüyordu.
En: Ahmet ise hemen Elif'in yanında, kaygısız bir tavırla yürüyordu.
Tr: "Bunu bir macera olarak düşün," dedi gülümseyerek.
En: "Bunu bir macera olarak düşün," dedi gülümseyerek.
Tr: Ama Elif, hafifçe titriyordu.
En: Ama Elif, hafifçe titriyordu.
Tr: Klostrofobisi can sıkıcıydı.
En: Klostrofobisi can sıkıcıydı.
Tr: "Sakin kalmalıyım," dedi kendi kendine.
En: "Sakin kalmalıyım," dedi kendi kendine.
Tr: Ahmet neşeli bir şekilde ellerini ovuşturdu.
En: Ahmet neşeli bir şekilde ellerini ovuşturdu.
Tr: "Sana harika bir komedi gösterisi yapacağım," dedi ve devasa bir dinozor iskeletinin önünde tiyatro yapmaya başladı.
En: "Sana harika bir komedi gösterisi yapacağım," dedi ve devasa bir dinozor iskeletinin önünde tiyatro yapmaya başladı.
Tr: "Ben T-rex!
En: "Ben T-rex!
Tr: Bak korkunç ellerim!"
En: Bak korkunç ellerim!"
Tr: Elif istemsizce güldü.
En: Elif istemsizce güldü.
Tr: Ahmet'in komedi yeteneği ona her zaman huzur vermişti.
En: Ahmet'in komedi yeteneği ona her zaman huzur vermişti.
Tr: Saatler geçiyor gibi hissettiriyordu.
En: Saatler geçiyor gibi hissettiriyordu.
Tr: Elif daha fazla beklemek istememeye başladı.
En: Elif daha fazla beklemek istememeye başladı.
Tr: "Bir çıkış kapısı bulmalıyız, ya da en azından bir telefon," dedi kararlı bir şekilde.
En: "Bir çıkış kapısı bulmalıyız, ya da en azından bir telefon," dedi kararlı bir şekilde.
Tr: Ahmet başını salladı, "Bence de.
En: Ahmet başını salladı, "Bence de.
Tr: Ama önce bir dinozor selfie çekmeliyiz," diye ekledi gülerek.
En: Ama önce bir dinozor selfie çekmeliyiz," diye ekledi gülerek.
Tr: İkili, karanlık koridorlarda dolaşıp bir çıkış aramaya başladı.
En: İkili, karanlık koridorlarda dolaşıp bir çıkış aramaya başladı.
Tr: Tam umutsuzluğa kapılacaklardı ki, Elif bir kapının yanındaki kırmızı acil durum talimatlarını fark etti.
En: Tam umutsuzluğa kapılacaklardı ki, Elif bir kapının yanındaki kırmızı acil durum talimatlarını fark etti.
Tr: "Ahmet!
En: "Ahmet!
Tr: Burada bir telefon numarası var!"
En: Burada bir telefon numarası var!"
Tr: diye seslendi heyecanla.
En: diye seslendi heyecanla.
Tr: Müzenin güvenliği için acil bir numaraydı.
En: Müzenin güvenliği için acil bir numaraydı.
Tr: Hemen aradılar.
En: Hemen aradılar.
Tr: Kısa süre sonra güvenlik görevlileri geldi.
En: Kısa süre sonra güvenlik görevlileri geldi.
Tr: Kapıları açıp Elif ve Ahmet'i içeriden çıkardılar.
En: Kapıları açıp Elif ve Ahmet'i içeriden çıkardılar.
Tr: Güvenlik, ikilinin yaşadığı duruma gülümseyerek baktı.
En: Güvenlik, ikilinin yaşadığı duruma gülümseyerek baktı.
Tr: "Büyük bir macera yaşamışsınız!"
En: "Büyük bir macera yaşamışsınız!"
Tr: dedi bir görevli.
En: dedi bir görevli.
Tr: Dışarı çıktıklarında Elif derin bir nefes aldı.
En: Dışarı çıktıklarında Elif derin bir nefes aldı.
Tr: Ahmet'e dönüp gülümsedi.
En: Ahmet'e dönüp gülümsedi.
Tr: "Senin gülüşlerin çok işime yaradı," dedi.
En: "Senin gülüşlerin çok işime yaradı," dedi.
Tr: Ahmet, Elif'in bu sözlerine sevindi.
En: Ahmet, Elif'in bu sözlerine sevindi.
Tr: "Ben de daha cesur oldum," diye ekledi, gözlerinde parıltı.
En: "Ben de daha cesur oldum," diye ekledi, gözlerinde parıltı.
Tr: O gece, kafalarında müzenin karanlık salonlarından daha fazlası vardı.
En: O gece, kafalarında müzenin karanlık salonlarından daha fazlası vardı.
Tr: Birbirlerini anlamış, bu maceranın içinde yeni bir dostluk geliştirmişlerdi.
En: Birbirlerini anlamış, bu maceranın içinde yeni bir dostluk geliştirmişlerdi.
Tr: Büyük bir serin sonbahar akşamında, o sıcacık dostluğun farkında, eve doğru yürüdüler.
En: Büyük bir serin sonbahar akşamında, o sıcacık dostluğun farkında, eve doğru yürüdüler.